10 Şubat 2010 Çarşamba

Sosyalist Düşünce Topluluğu

Yurtsever Cephe kurulmadan önce TKP'nin Odtü'deki üreme alanı Sosyalist Düşünce Topluluğu yani kısaca SDT idi. Sosyalist düşünceyi merak eden Odtü hazırlık öğrencilerinin ilgisini çeken, bu sayede tanışma toplantıları bir hayli kalabalık geçen SDT, aslen TKP ODTÜ'nün paravan yapılanmasıydı. İlk toplantıya gelenlerin ancak yüzde onu ikinci toplantıya gelmeye tenezzül ederdi. SDT bu yüzde onluk kesimin telefonlarını alırdı ve onlardan üçüncü ve dördüncü toplantılara da katılmalarını isterdi. Eğer yüzde doksanlık şanslı çoğunluktan değilseniz Tkpli olmaktan ya da bir süreliğine TKP sempatizanlığı yapmaktan kaçışınız yoktu. Burada siyaset yapmanın kaçınılası gereken bir şey olduğunu söylediğim anlaşılmamalı. Fakat TKP'nin örgütlenme tarzı, onu politika yapmaya hiç de hevesli olmayan macaraperestlerle dolduruyordu. Sözü edilen bu maceraperestler bir yıllık partililikleri sonrasında ya ayrılıyorlar ya da partililiğe devam ediyorlardı. Ama her iki durumda da öğrenmeye ve keşfetmeye olan meraklarını kaybediyorlardı. Ayrılanlar kendilerini sol düşüncenin dışında tanımlamaya başlıyorlar, adeta soldan korkar hale geliyorlardı. Kalanlarsa bırakın teorik eleştiride bulunmayı, en basit pratik meselelerde dahi tartışmalara katılmaktan kaçınıyorlar, tartışmayı partinin merkezi kastına bırakmayı uygun görüyorlardı. Bu merkezi kast, kendisini ehli siyaset ilan ederek insanları ikna etmeyi düşünmüyor, her şartta güven bekliyordu.

Peki yukarıda sözü edilen maceraperestler için neden kaçış yoktu? Birincisi bu insanlar, Türkiye'nin tarihinde halkın en apolitik olduğu 2000li yılların ilk yarısında okumuşlardı liseyi. Osmanlı İmparatorluğunun toprak kayıplarına ağlamışlar, yedi düvele karşı mavi gözlü dev efsanesiyle gülmüşlerdi. Irak savaşına ve Amerika'ya karşıydılar ama... Onlar da Taraf'tan önceki Türkiye gibi en fazla orduya güveniyordu.

SDT&TKP'nin politik biliç düzeyi düşük, çoğunlukla alt orta sınıf mensubu bu insanları dahi ikna etmesi hiç kolay olmadı. Bu noktada yeni yeni gelişen GSM pazarı ve Avea teknolojisi ön plana çıktı. Avea'nın 100 kontör yükle 100 sms bedava kampanyası sayesinde TKP, yeni SDTlilerin cep numaralarını kamusallaştırdı. Artık bir SDTliye beş TKPye alo demek düşüyordu gün aşırı. Telefonlarımız susmak bilmiyordu. Hepsi birbirinden değerli teorisyenlerin konuşmalarına, Konur sokaktaki eylemlere çağrılıyorduk. Bir tanesinde görüneyim ayıp olmasın diye giderseniz bir ikincisine daha çağrılıyordunuz. Pencereyi kapasanız bacadan girip ocakta kaynayan kazana düşen TKPliler yılmıyordu. Bir yandan yanan poposunu pudralayan tkpli, diğer yandan da şefine vereceği hesabı düşünüyordu. Bu iş böyle gitmezdi. Ne yapıp edip parti gazetesini satabilmeliydi bu adama. Kolundan tutup bir eyleme de getirdikten sonra gerisi kolaydı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder