7 Mart 2010 Pazar

TKP ODTÜ

TKP Bizi Nasıl Kandırdı 1

2004 sonbaharı. Tkplilerin üzerinde "Odtü McDonalds'ı hazmeder mi?" kampanyasından başarıyla çıkmış olmanın verdiği zafer sarhoşluğu. Milliyet'in ilgili haberine bir göz atalım:

Orta doğu teknik üniversitesi’nde açıldığı 4 aralık 1997 tarihinden bu yana öğrenciler tarafından protesto edilen mc donald’s şubesi sonunda kapandı. Broşürler, afişler ve çıkartmalarla Odtü’de mc donald’s bulunmasını kınayan öğrencilerin kampanyası sonucunda ankara hamburger anonim şirketi’ne bağlı olarak çalışan şube kepenk kapattı.
Kampanyaya karşın şubelerini kapatmayı düşünmediklerini her fırsatta yenileyen mc donald’s, 4 yıl dayanabildi. odtü şubesini kapatmalarını yalnızca maddi nedenlere bağlayan bir mc donald’s yetkilisi ise, "müşteri azlığının" nedenini açıklamaktan kaçındı. Mc donald’s karşıtı kampanyaya çok sayıda odtü öğretim üyesi de destek vermişti.

milliyet, 17.12.2001

İşte Demokrat Parti'ye karşı çıkarak doğan, 6. Filo'yu kovarak yeni bir evreye giren Türkiye devrimci gençliği, yepyeni bir evreye giriyordu TKP genel sekreteri Kemal Okuyan'a göre. Tam manasıyla bir kitap kurdu olan genel sekreter, biz diyordu, biz biliriz. Ve TKP, biz bilirizci politikalarına temel oluşturmak üzere ilk baskı makinasını satın alıyordu.

Benim ne safariye çıkmışlığım vardı, ne de hayvanat bahçesine gitmişliğim. Ama o gün tanıdım maymun, muza ve yemişe doymayan, kafası bir baykuşunki gibi omzuna vidalanmışcasına 360 derece dönebilen bu adam ilk görüşümden beri defalarca kanıtladığı üzere iki yüzlülüğün sembolü olmaya devam ediyor benim için. Hazırlık seviye tespit sınavı için kaldığımız geçici yurtta aynı odaya düşmüştük bu adamla iki günlüğüne. Hoşbeşten sonra ilk sorusu, sabunun var mı?, oldu. Düşünmeden verdim, düşünsem de aklıma gelmezdi o kadarı. Herif sabunumla tuvalete girdi. Ben sabuna elimi sürmedim bir daha. O sabun ne olmuştur bilemem. Belki yanında götürmüştür asıl yurtlarımıza dağılırken biz, belki de tozlanmış, kurumuş, halının kenarına yapışmış duruyordur. Bu adam, Sadi Başoğlu idi.


TKP Bizi Nasıl Kandırdı? 2

Dönem, Okan Özyazıcı'nın koltuğu Özgür Tekin'e bırakmaya hazırlandığı bir zamandı. Okan'ın varisi Özgür Tekin, babacan tavırlarıyla yalnızlıktan sıkılan gençleri kolayca örgütleyebiliyordu. Fakat devir teslim gerçekleştikten sonra Özgür Tekin bambaşka bir kimliğe büründü. O artık içten yanmalı motor Sadi Başoğlu'nu omuzları üzerinde biz zavallılara hitap ettiren biricik liderimizdi. Okuma yazma bilmeyen, henüz evrimleşmesini tamamlayamamış; ama dut bülbülü yeni yetmeler arasında yaptığı terbiyesizlikler ve adım atmadan önce tüm olasılıkları düşünmesi sayesinde etkili olan Sadi'yi seçmesi, Özgür'ün yeni örgütlenenler karşısında elini güçlendirmek için yaptığı bir hamledir.

Özgür Tekin, hazırlığın sonunda denetimi tamamiyle ele geçirmiş bir diktatör olarak karşımıza çıktı. Yalnızca diğer solcu arkadaşlarla değil, dış dünyayla da iletişim kurmamız gayri resmi bir şekilde yasaklanmıştı. Büyük Reis Kemal Okuyan ve finosu Aydemir Güler'in yazıları tarafımızdan vahiymiş gibi tek karşı çıkış olmaksızın kabul ediliyor, Özgür Tekin ve yardımcısı durumundaki Utku Çakır'un her konuşması derin bir sükunetle sonlanıyordu. Sözlerine bir kez bile karşı çıkılmayan bu iki adam güçlerini cılız entellektüel birikimlerinin mecbur kıldığı gözle görünmez baskıdan alıyorlardı.

Özgür'ün otoritesini Kemal Okuyan bozdu. Biz Bilirizci Politik Gelenek'ten gelme Okuyan, 2005 yazında erken seçim olacağını söylüyordu. Bu benim aklıma yatmamıştı, Akp gücünün doruğunda görünüyordu.

Seçim olmadı. Tkp yanıldı.

TKP Bizi Nasıl Kandırdı? 3

Yazdığım kısa hikayeyi uzatma niyetimden vazgeçtim. Şimdi TKP'nin genel özelliklerini sıralayacağım. İsteyen inanmaz, gider örgütlenir, pişman olur. Benden söylemesi.

1. Yalancıdır.

2. İçten hesaplıdır.

3. Sizi nasıl ikna edeceklerini değil, nasıl kumpasa getirecekleri düşünürler.

4. Dogmatik düşünürler.

5. Demagojide ustadırlar.

6. Marx okurlar.

7. Nazım Hikmet okurlar.

8. Lakin Kemal Okuyan'a ibadet ederler.

9. Solcudurlar.

10. Ama solcular polise taş atıyor, polis de dövüyor derler.

11. Tkp'de bayrağa saygısızlık kabul edilemez.

12. Yalnız Tkp'de Stalin'e de saygısızlık kabul edilemez.

13. Tkp yerli malı yurdun malı der. Yurdunu seven Tkp'nin yerli silah sanayini desteklemesine şaşılmamalıdır. Çünkü Tkp, silahlar biz iktidarı aldıktan sonra devrimi savunmakta kullanalım diye üretilecektir düşüncesindedir.

14. Tkp'de parasızlık kabul edilemez. Aidatlar geciktirilmemelidir.

15. Tkpliler'de partili olmadan önceki kekemelik oranı on binde üçtür.

16. Tkpli olduktan bir yıl sonrasına bakıldığında kekemelik oranı yüzde yirmi yediye çıkar.

17. Tkplilik yanlışına devam eden saf ve temiz Anadolu çocuklarının yüzde seksen dokuzu, partililiklerinin ikinci yılında dilini yutar.

18. Tkplilik illetinin farkında olup kariyerist kaygılar güdenlerin, yani partililerin yüzde altısı dillerini ısırmaya başlar ikinci yıllarında.

19. Geriye kalan, partililik serüvenine devam eden yüzde beşlik kesimin dili Kemal Okuyan'ın bademciğinin yaydığı titreşimleri sese çevirmek kaydıyla serbesttir. Tkp içinde bu kesime "kadro" ya da "sekreter" denir.

Şimdi Neredeler?


Acaba 2004-2006 arası Odtü'de TKPli öğrenciler imzasıyla afişleme yapıp bildiri dağıtanlar şimdi nerede, ne yapıyor?

Utku Çakır: Ege Üniversitesi'ne yatay geçiş yapan Victor Fason'dan iki yıldır haber alınamıyordu ki izine facebookta rastlandı. Kemal Okuyan tipi orta yaş TKPlisi bıyığı bıraktığı dedikoduları doğrulanmış oldu böylece.

Özgür Tekin: S-in'le evlendi. Odtü'de mezun olmak üzere olmanın keyfini hiçbir şeye değişmem diyor ve ısrarla mezun olmuyor. Siyasi çalışmaya ara vermiş durumdaysa da TKPli öğrencilerin resmi bir parçası olmaya devam ediyor.

S-in: Mezun oldu. Yaşamını çeviri yaparak kazanıyor.

Aytek Soner Alpan: Gıpta edilen genç Gelenek yazarı, Odtü fiziki iktisatta anadal yapmış olarak 4.00'la bitiren Alpan, mezun olur olmaz Amerika'nın yolunu tuttu. Yüksek lisans yapıyor. Hakkında yayılan "Biz McDonald's önünde yatarken Aytek kütüphanede ders çalıştı, ortalama yaptı. Biz hayat kaygısına düşüp partiden ayrılınca ayıplandık. Ama o ahkam kesiyor, omuzlarda geziyor, en yüce devrimcilerden daha devrimci kabul ediliyor." söylentisinin eskisi kadar lafı geçmiyor artık. O da facebook'ta.

Sadi Başoğlu: Makine mühendisliğinde okumaya devam ediyor. Ortalaması 3.00. Genç başkan Erkan Baş'ın büyük hayranlarından biri haline geldi. Siyasete paydos dedi. Ama parti kimliği cüzdanının en görünür yerinde, prezervatifin üstünde. Sorulduğunda, ben Kemal'den Aydemir'den daha iyi bilemem, diyor.

Ahmet İlham İster: Partiliğe devam ediyor. Altlı üstlü şapka takmayı düşünüyormuş, Fatma çocuk istemiyormuş.


ODTÜ TKP 2004-2006; Önemli Olaylar

*2005 Mayıs BAGEH'le A4 Meydan Muharebesi
TKP'nin Yurtsever Cephe'yi kurması, Bageh (Bağımsız Gençlik Hareketi) tarafından temsil olunan Kürtlerin yurtseverlik kavramının asıl sahiplerinin kendileri olduğunu iddia etmesi, karşılıklı görüşmelerde TKP'nin yurtseverlik kavramından vazgeçmemesi üzerine Bageh'in güç kullanma niyetine kapılarak 9 Mayıs 2005'te Odtü'deki Y.Cephe afişlerini indirmesiyle Beşeri Binası önünde başlayan küçük çaplı çatışmaların 11 Mayıs'ta, A4 kapısının birkaç metre ilerisinde vardığı büyük boyuta TKP vs BAGEH A4 Meydan Muharebesi denir.

9 Mayıs'ta TKP'liler afişlerini saat 17.00'da kendileri indirmek suretiyle okulu terk etmişlerdir. Fakat taraflar arasında uzlaşma sağlanamaması, bunun yanısıra BAGEH'in, TKP'nin görece zayıf olduğu Ankara'nın diğer üniversitelerinde(Bu arada TKP ile BAGEH arasındaki olaylar Ankara ili ile sınırlı kalmıştır.) delici aletler ve zincir gibi suç unsurlarını da kullanarak giriştiği üstünlük mücadelesi,TKP'nin bütün kuvvetiyle, başında on kişi olan ve Kimya Bölümü'nün önünde konumlanmış BAGEH standına saldırmasıyla yeni bir boyut kazanmıştır(10 Mayıs). Sayısı 100'e varan ve düşmana karşo 1'e 10'luk üstünlüğe sahip olan TKPlilerin başında Aytek Soner Alpan vardır. Fakat TKP'nin bozgunuyla sonuçlanan çatışmanın kritik hamlesini "age of empires" delisi Utku Çakır yapmış, birliklerin yarısını arkadan dolandırmayı denemiştir. Böylece TKP saflarında kimin düşman kimin dost olduğunu seçememe sorunu ortaya çıkmış, zaten çoğunlukla çekingen dövüşen TKPlilerin 80'i çatışmayı seyretmiştir. Bu yenilgide Bagehlilerin standın altına sakladıkları taşları kullanmalarının da büyük etkisi olmuştur. TKPlilerin dağılmasını araya giren jandarmalar önlemiştir.

Utku Çakır'ın beceriksizliği ve Aytek Soner Alpan'ın ataleti üzerine komuta Doğan Ergün'e geçmiştir. Doğan Ergün, TKP'yi büyük bir hızla alandan uzaklaştırmış, A4 kapısından okul dışına taşımıştır. Toparlanan ve sayısı 70'e ulaşan BAGEHliler de takibe başlamışlardır. Fakat önce davranmak TKP'ye yokuş yukarısında mevzilenmek fırsatını vermiş, yarım saat kırk beş dakikalık bir taşlaşmadan sonra bir polis panzeri, bu sefer BAGEHlileri bayır aşağısında sürüklenerek ezilmekten kurtarmıştır. Zaferin arkasında Doğan olmasına rağmen zafer takısının altından geçmek, çatışma boyunca megafonu elinden düşürmeyen Utku Çakır'a layık görülmüş, Utku, iki yıllık diktatörlüğü süresince mareşalliğin getirdiği itibardan önemli ölçüde yararlanmıştır.

*2005 Haziran- Temmuz İstanbul'da Gençlik Kampı
Güneş görmeyen ağaçlarla kaplı arazide üç gün üç gece süren, su gibi biranın tüketildiği ve seviyesiz ilişkilerin yaşandığı, boşu boşuna altına girdiğimiz yüklü mali külfetinden başka bir getirisi olmayan, en siyasi bölümlerini Kemal&Aydemir ikilisinin obaya seslendiği zamanlar olan, bugün geriye baktığımda, obamızı "inek obası" olarak isimlendirmekten hiç gocunmayacağım kamptır. Çadırda kalmışızdır, ama soğuk sandiviçlerimizin pahada ağırken gerçekte lezzetten payına düşenden çok azını alması levazım sisteminin çöküntüsüne işaret etmiştir.

Ben bu fotoğrafın neresindeydim. Hiçbir yerinde. Parmağım henüz kopmamıştı, deklanşörün üzerindeydi. Yalnızca kitap okumak, ansiklopedi karıştırmak istiyordum; günlerimi kütüphanede geçirmekti tek dileğim.


ODTÜ TKP 2004-2006; Öne Çıkan Karakterler

*Utku Çakır: A4 Muharebesi Kahramanı. ODTÜ TKP'nin 2005-2007 yılları arasındaki Alex de Souza'sı. Elindeki megafonuyla gerçek hayatta Age of Empires oynayan generali. Üç yıl boyunca Odtü'de Tkpli Öğrenciler öbeğinin tek tanımı. Yer yer sırıtan bilgi açığını rahatlatan ses tonuyla şaşmayan insan tahlilleriyle kapatanı. Giderek haftalık Yurtsever Cephe toplantılarının tek konuşmacısı haline geleni. 2007 Genel Seçimleriyle gelen, aslında daha önce beklenen dağılmayı en az bir yıl geciktireni ve öğrenim hayatına İzmir'de devam etme kararını vermemiş olsa hasarı azaltacak olanı. Günahıyla sevabıyla parlak zekası, hayatını partiye adamışı.

*Özgür Tekin: 2004 girişli 20 kusur yeni TKP'linin hemen hemen tamamının örgütleyicisi, zamanından, hayatından fedakârlık yaptığı su götürmez olan marksizm bilgini. Ne var ki örgütlediği adamlara karşı sergilediği babacan tavırların yerini huysuz ihtiyar tutuculuğuna bırakması uzun sürmemiştir. "Bölümleri örgütleyeceğiz!" iddiasıyla yola çıkılan ve böylece 2004-5'te sergilenmiş müthiş örgütsel pratiğin bir anda eylemsel zaafiyete döndüğü, örgütün dağılma evresine girdiği 2005-6 döneminin baş sorumlusudur. Daha sonradan öğrenilmiştir ki Odtü'de hazırlığa değil bölümlere yüklenilmesi kararı Kemal Okuyan aklı evelinin diktasının dışına çıkamayan Öğrenci Bürosunca verilmiş. Ama dönemin Odtü sorumluları Özgür Tekin ve Utku Çakır, onlara siz kim oluyorsunuz da İstanbul'dan Ankara'nın vereceği yerel kararları belirleme kuşluğunu işliyorsunuz, demeliydiler. Bölümlere yüklenilecekse bile Odtü, en iyisini ancak Odtü örgütünün bilebileceği bir sorunda kendi çözüm yöntemlerinde ısrar etmeliydi. Burada Odtü örgütü dediğimize göre biz de suçluyuz; ama bir yere kadar: 2004-2006 dönemi, bizzat bu iki adamın yerleştirdiği gayri nizami savaş taktikleri neticesinde her türül farklı düşüncenin, ciddiyeti ve derecesi ne olursa olsun hizipçilik, ukelalık ve cahillikle yaftalandığı bir dönemdi. Ama bu işleri bizden daha iyi bilmesini bekleyeceğimiz Özgür de Kemal Okuyan karşısında, bizim ona karşı içine düştüğümüz basiretsizliğin aynısının içine düşmüş haldeydi. Bir farkla: Bizim aramızda çırpınanlar, en nihayetinde her söze kafa sallayanlarımızda dahi, kendi içi dünyalarını ikna etmenin mecburiyetini kanıksamış oldukları halde ikna olamamanın verdiği huzursuzluk vardı.


*Sadi Başoğlu: Karakteristik özelliklerini "TKP Bizi Nasıl Kandırdı? 1" başlığının sondan ikinci paragrafında anlattığım Body Headson, odtü makineye çıkışta beyaz eşya dükkanı sahibi olmak amacıyla gelmişken başımıza iki haftada devrimci önder kesilmiş, benim gibi kamu yönetimine kaymakam olma hevesiyle gelen idealistlerle dalga geçmeyi marifet saymıştır. Karşılığını da çoğu zaman yok sayılmakla ve hiçbir zaman sevgimi kazanamamakla almıştır. Yalnız açık konuşmak gerekirse ben fareydim o da dağ. Çünkü hazırlıktaki otoritesi tartışılmaz gençlik liderimiz Body Headson'du. "Benim liderim değil. "demek bir anlam ifade etmiyordu kendi başıma liderliğe soyunmadıkça. Benimse ne bu sorumluluğu üstlenecek kadar partiye bağlı olduğum zaman oldu, ne de insanları samimiyetin değil; yalanlara, budalalıklara ve ahlâksızlıklara karşı savaşın değil kişisel hırsların götürdüğü fikirlerin yönettiğini anlayacak kadar uyanık olduğum zaman oldu.


TKP/Yurtsever Cephe
Bir Zamanlar ODTÜ'de TKPli öğrenciler

Utku Çakır
Sadi Başoğlu
Okan Özyazıcı
Aytek Soner Alpan
Halil Gündoğdu
Vedat Altun
Kemal Koçak
Ozan Ayaz
Ozan Yıldırım
Dilkut Tidim
Ufuk Ay
Ufuk Mert
Özgür Taşkent
Ekin Keçecioğlu
Ahmet İlham İster

http://www.fakecommunism.blogspot.com

14 yorum:

  1. ilki için birşey diyemem ama ikincisinin komünizimle uzaktan yakından bir alakası yoktur. parasını basan herkes üye olabilir. parayı pastın mı? tamam artık iflah olmaz bir komünistsin, önce vatana sonra sıra gelirse millete hayırlı uğurlu olsun. bu arada "amerika defol bu vatan bizim" cilerden daha fazla vatan sözcüğüyle haşir neşir olmaya başladılar bu aralar, hayırlı olsun.

    YanıtlaSil
  2. propoganda yapmaktan, kantinin her tarafını afişlerle donatmaktan ders çalışamayan, dolayısıyla daha uzun yıllar "öğrenci" olarak kalacak kişilere tkpli denir.

    öğrenciliğin asli görevi olan "öğrenmek" eylemini yerine getirmeyen, en azından okuldaki hocalarından öğrenmektense kantinde oturup tartışarak birbirlerinden öğrendiğini sanan öğrencilerdir bunlar.

    YanıtlaSil
  3. Basit insanlar6 Nisan 2010 10:35

    resmi olanından bahsediyorsak eğer, oturduğu yerden direnişlere destek diye ahkam kesen, polis 1 mayıslarda, imf protestolarında vs. emekçilere saldırdığında onları koruyacağına kaçmayı seçen, bırakın işçileri kendi üyelerini korumak adına bile çatışmayı göze alamayan sahte tkp'dir. yarın bir gün bir genel grev vs. olduğunda işçileri korumak üzere muhafız birlikleri oluşturamayacak kadar uçucudur. burjuvaziden icazet almak adına anti-kemalizme karşı çıkabilecek kadar kaypak bir zeminden siyaset yapmaktadır. bu şekilde ismini çaldığı gözüken değerleri kirletmektedir.

    YanıtlaSil
  4. ben onu bunu bilmem. tkp dediğin şey, parti icinde yarattiklari "sovyetler birligi simulasyonu" icinde rahat rahat yasayan züppelerden ibarettir.

    bu heriflere "kurduk sovyetleri kardesim, gecin basina politburo olun" denmedigi surece kendilerinden başka her türlü oluşuma burun kıvırmaya devam edeceklerdir.

    YanıtlaSil
  5. baydın artık sikko herif

    YanıtlaSil
  6. kim yazmışsa az yazmış. 20 küsür yaşında olan sipli bir arkadaşım, türkiyede devrimin 50 yıl içinde olacağını, kendisinin bunu göreceğini ve sipin devriminde kendisinin lider olacağını iddia ediyordu.

    YanıtlaSil
  7. Devlet Bahçeli’nin, adını değiştirerek Viladimir İlyiç Lenin adını alması onu ne kadar Lenin yaparsa SİP’in isim değişikliği de onu o kadar TKP yapacaktır. Bu gerçek tüm Türkiye komünistlerince bilinmektedir, dünya komünistleri de bilecektir. SİP’in merkezindeki cunta ne tabanındaki ve ne de dışındaki komünistleri değil yalnızca kendisini aldatacaktır

    YanıtlaSil
  8. Yazdıklarına değil sana gülüyoruz

    YanıtlaSil
  9. kanmasaydın sende

    YanıtlaSil
  10. işin yokmu gardaş senin

    YanıtlaSil
  11. for break national blogger ban: you can reach blogspot changing your proxy settings.

    YanıtlaSil
  12. vay anam be süpermişsin. yemin ediyorum para verseler bu kadar uğraşmazdım.herneyse kardeşim.hala yaşıyorsan görüşelim mi? klavyem senin ki kadar iyi olmayabilir ama galiba seni dövebilecek kapasitedeyim. umarım az da olsa delikanlısındır ve yazdıklarım zoruna gider belki o zaman bana meydan okuyabilirsin... cevabını sabırsızlıkla bekliyorum. :)de hadi azcık delikanlşı ol baby

    YanıtlaSil
  13. TKP standında elindeki iPhone'dan Grup Yorum çalan insandır.

    YanıtlaSil