19 Nisan 2010 Pazartesi

Develer Tellal, Başoğulları Kasap iken...

Sadi Başoğlu 1986'da Marmaris'te doğdu. Aslen Muğlalı'dır. Babası Ali Sait Efendi, annesi Sürahi Hanım'dır. Sadi'nin büyük dedesi Halit Efendi Osmanlı sarayının başkasabı idi. Buna atfen cumhuriyet ilan olununca Halit Efendi'ye "kasap" soyadı verildi. Fakat aradan yıllar geçmiş, halk kırmızı et ihtiyacını süper marketlerden karşılar olmuş, kasaplık mesleği eski itibarını yitirmişti. Artık kasap demek kaba saba, yani kısaca "del bosque" demekti. Bunun üzerine Ali Sait Kasap, ailesine "Başoğlu" soyadını münasip gördü.

Annesi Sürahi Hanım, Sadi'yi, dini eğitim veren Yasemin Yalçın Mektebi'ne göndermek istiyordu. Fakat kasaplıktan henüz kurtulmuş olan baba Ali Sait, oğlunu Cenevre'ye hukuk okumaya gönderdi. Ali Sait'in asıl amacıysa İsviçre saatlerinin sırrını öğrenerek kendi saatçi dükkanını geliştirmekti.

Fakat Sadi Başoğlu İsviçre'ye alışamadı. Ne hukuk öğrenebildi, ne de saatlerin sırrına kıdem bastı. Sinirlenen Ali Sait oğlunu Muğla fen lisesine kaydettirdi.

Liseyi bitiren Sadi başoğlu, 2004 yılında Odtü makine mühendisliği bölümünü kazanma başarısını gösterdi. Aynı yıl Özgür Tekin'in gayretleriyle türkiye komünist partisi üyesi oldu. bir yıl geçmeden sekreter olan sadi, ikinci yılında odtü tkp örgütünün saftrik kaynaklardan sorumlu komiseriydi. herkes onun üçüncü yılında afiş koordinatörü olacağını düşünürken Sadi Başoğlu siyasete paydos dedi. Babası Ali Sait efendiye inme gelmişti. Oğlu yüksek mühendis çıkacak, başını göğe erdirecek heyecanıyla sadisinin yolunu gözleyen Ali Sait, oğlunun bildiri dağıtıp kontör harcamaktan harap ve fakir düştüğünü öğrenmiş, askerlik arkadaşı ve soydaşı Murat Başesgioğlu'nu arayarak ondan duruma el koymasını istemişti. Arkadaşının ricası üzerine harekete geçen Başesgioğlu temkinliydi. Zira kendisinin de dedesi Osmanlı sarayındandı. Fakat dedesi sarayın baş kasabı değil, baş soytarısıydı. Ve bunu Ali Sait'ten başka kimse bilmiyordu. Şantaja karşı duramayan Başesgioğlu derhal Odtü'ye gitti ve Sadi'nin kulaklarını çekti: babası ağır hastayken bu yaptıkları ne demek oluyordu? ona siyaset yapmasın demiyordu ki? hobi olarak gene yapsındı. ama artık önceliği derslerine versindi... Böylelikle gelecek kaygısına düşen Sadi Başoğlu derslerine sarıldı. Devrimciliğinden ödün vermemesini bilerek.*

*yersen

14 yorum:

  1. yuh:) abi bu murat başesgioğlu akpli bakan değil mi?

    YanıtlaSil
  2. şerefsiz dönekkk

    YanıtlaSil
  3. hadi anam hadi,

    sol camianın asık suratlı üyeyiği tkp kabuk değiştiriyor. güler yüzlü sosyalizm şiarıyla yola çıkan tkp'nin mk üyesi ve önemli teorisyenlerinden metin çulhaoğlu facebook'ta. mikrofonlarımızı uzattığımız m.ç, kendisini arkadaş olarak ekleyenlere şükranlarını sunarak başladığı konuşmasını internetin zararlarına değinerek bitirdi. kendisini arkadaşlıktan çıkaran kemal okuyan'la aralarında sorun olmadığını, savaşmaktansa sevişmek maksadında olduklarını da sözlerine ekleyen çulhaoğlu, tarlasını sulamak üzere odasına döndü.

    http://www.facebook.com/#!/profile.php?id=1073045370&ref=search&sid=597999875.1632167506..1

    YanıtlaSil
  4. kürtler kan almış bunlardan:))))

    YanıtlaSil
  5. virüsler, malvareler, spywareler :)

    YanıtlaSil
  6. bİR zamanlar itirafçılar çıkardı trt yayınlarında...hani beni kandırdılar para teklif ettiler bilmem ne diyen...onlar bile sizin kadar alçalmamıştır...TKP büyüyor daha da büyüyüecek sizde anca böle internet sayfalarında mastürbasyon yapar insanlara çamur atarsınız

    YanıtlaSil
  7. ititrafçılar haaaaa......

    zuahahaha=)))))

    akşam akşam gülmekten karnım ağrıdı valla. hele bir de size inat tekepe büyüyecek üleynnn diye nazire yapman yokmu:) ulan sanki partiden ayrılanları göt etmek için siyaset yapıyorsunuz. tabi küçük burjuva olduğunuz için normaldir.

    bak şu yazıda http://www.gundem-online.net/haber.asp?haberid=90399 şöyle bir paragraf var:

    "anti-emperyalizm ise zor bir mücadeledir. Palavrayla yürümez. Bugün yürüttüğünüz anti-Amerikan propagandayı ve bu konuda her yöne savurduğunuz eleştirileri okuyan yabancı biri haklı olarak sizlerin emperyalizme, ABD'ye karşı kan revan içinde bir savaş yürüttüğünüzü sanır. Kürt Hareketinin ABD'ciliğini ispat etmek için çırpınanlar sanırsınız ki yıllardır ABD ile kan revan içinde savaş yürütüyorlar. Kendileri, ABD ile ve içerdeki işbirlikçileriyle savaşıyor; PKK de ABD ve işbirlikçilerle işbirliği içinde. Heronlar 24 saat TKP mevzileri üzerinde dolanıyor, ABD acil istihbaratıyla tepelerine yağan bombalar, her gün birçok TKP savaşçısının canını alıyor; PKK ise ABD ile işbirliği veya politik uyum içinde!"

    işte şimdi anladın mı itirafçı benzetmesine neden ggötümle güldüğümü. yazıyı yazan insan mehmet güneş. kendisi TSİP geleneğinden gelir. katı sovyetçidir ve yalçın hoca'nın 80li yıllardaki tezlerinden beslenmiştir. TSİP'ten TKP/B ile yollarınbı ayırmış, bu davadan birkaç yıl hapis yatmışlığı da vardır. sen en iyisi bir yazıyı oku. partideki abilerine sor mehmet güneş'i. iyi tanırlar. allah zihin açıklığı versin.

    YanıtlaSil
  8. Tkp ne yapsın peki, İncirlik'e mi saldırsın? Tkp'nin topu tüfeği yok. Tkp'nin siyasi aklı var. Biz ne bazıları gibi sırf işimize geldiği için Kürtlerin peşine katıldık, ne de korktuğumuz için Kürtlere uygulanan asimilasyoncu politikaları görmezden gelebildik. İzlediğimiz yol bizleri liberaller ve milliyetçilerle karşı karşıya getirdiği içindir ki partimiz her yerde karalanıyor; bilinçli burjuva ideologları ve akli dengesi yerinde olmayan blogçumuz gibi bilinçsiz, geçmişinden bihaber Türkiye solcularınca.

    YanıtlaSil
  9. adsız kendi örgütlülüğün gerçeğin önüne geçmiş durumda her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsan.

    yazıyı biraz olsun önyargılarından ve korkularından arınarak okusaydın, mehmet güneş'in TKP'den silahlanıp dağa çıkmasını beklemediğini anlardın. adamın dediği şey özetle şu: anti-emperyalist mücadele öyle ucuz bir şey değildir, ateşi yakar. bugün emperyalizm PKK'yi bile vururken TKP'yi neden boş bırakıyor? TKP'nin kalkıp kimseden anti-emperyalist mücadele vermemesi üzerinden eleştirmeye hakkı var mı?

    işte adamın anlattığı bu kadar basit. grupçuluk gözünüzü kör etmediği müddetçe anlamayacak hiçbir şey yok.

    ayrıca gene objektif olman durumunda kendine dair belirlemelerinin gerçekçi olmadığını göreceksin. evet, siz de zamanında PKK'nin peşine takıldınız-aslında PKK'ye tam itaat etmeden hiçbir ortak iş yapamazsınız-, bugün de ulusalcı tosuncukları korkutmamak için görmezden geliyorsunuz.

    bu yalnız ve güzel parti paranoyası grubu ayakta tutuyor olabilir, militanların gururunu okşuyor olabilir ama kimseye bir faydası yok. çünkü bu kadar yalnız ve haklıysan ya siyaseten başarısızsın ki yalnızsın, ya da yok böyle bir şey. işin açığı ulusalcılığa yönelen ama bir ayağını sola basmak isteyen bir siyasetin düşeceği durum bu. soldan koparsınız, liberaller tarafından zaten önemsenmiyor artık bu parti. ulusalcılar da yüz bulur astarını ister. bu noktada bulunduğu yerden herkese çemkiren ama kimseden de ayrılmayan bir tekke kalır. gün zileli'nin TİKP'nin ÜDT sonrası 1977-80 dönemi için çizdiği manzara böyle bir şeydi. hatta 12 eylül günü panik içindeki bir sempatizanlarını bir b.k olmayacağını, aslında darbenin türkeş'e karşı yapıldığına ikna etmeye uğraştığını anlatır. sonra da açıkyüreklilikle "bir insanın bunu diyebilmesi için ya aydınlıkçı ya da aptal olması gerekirdi. her ikis birden de olabilirdi tabi!" der. bana bu anektod dar grupçuluğun insanları nasıl gerçekçilikten koparttığına dair bir örnek olarak kalmıştır hep aklımda.

    YanıtlaSil
  10. Kim hocam buranın moderatörü!

    YanıtlaSil
  11. Mimarlık öğrencisi Karabaş elinin hamuruyla hukuk işlerine karışmasın:)

    YanıtlaSil
  12. Bildiği cem yılmaz bu adam. yuh diyorum artık :)))

    YanıtlaSil
  13. dersler başlıyor. gel bakalım ankaraya

    YanıtlaSil
  14. nerdesin lan it!!!!!!! taşındınmı

    YanıtlaSil